Necip Fazıl KISAKÜREK ait Güzel Sözleri, Anlamlı Sözleri, Duygusal Sözleri, Etkileyici Sözleri, Efsane Sözleri, Replikleri, Şiirleri, Atasözleri, Anekdotları, Özlüsözleri

Bana 'çağdışı' diyorlarmış. Ne büyük bir onur! Ben bu çağın dışında kalmayayım da, içinde mi boğulayım? Uygarlık, Gurur, Ölüm, Yaşamak

Arı bal yapar, fakat balı izah edemez. Ağaçtan düşen elma da arz cazibesi kanunundan habersizdir. Fikir, Bilim-İlim, Bilgi, Gerçek, Felsefe

Ağlayabilseydiniz, anlayabilirdiniz. Ağlamak, Tanımak

Sen, düşünmeyi düşünmekten başlayarak düşün, yeter! Düşünce, Öğrenme, Hayat, Yaşamak, İnsan

Bir milletin diliyle oynamak, onun hayatıyla oynamaktır. Dil, Hayat, Millet, Kelime, Felsefe

Dünyada hiçbir dil yoktur ki, bugünkü Türkçe'nin yazılış derecesinde (fonetik-seslendirildiği gibi) olsun. Dil, Konuşmak, Kelime, Güzellik, Sanat

Bir dilde uzun, dolgun ve çok heceli kelimeler, tefekküriyet ve medeniyet işaretidir. Kelime, Uygarlık, Bilim-İlim, Yönetim, Dil

Düşünmediğimizi düşünmedikçe düşünebilmekten uzak yaşayacağız. Düşünce, Yaşamak, Hayal, Hayat, İnsan

Şimdi Fatih kalksa mezarından ne ben onu tanırım ne o beni tanır. Ama İstanbul'u Bizanslılar almış deyip tekrar savaşır! Tarih, Zaman, Savaş, Barış, Vicdan

Yeryüzünde yalnız benim serseri, Yeryüzünde yalnız ben derbederim. Herkesin dünyada varsa bir yeri, Ben de bütün dünya benimdir derim. Yalnızlık, Dünya, Hayat, Yaşamak, Kader, Sevgi

Gönlüm ne dertlidir, ne de bahtiyar; Ne kendisine yar, ne kimseye yar, Bir rüya uğrunda ben diyar diyar, Gölgemin peşinden yürür giderim... Karar-sızlık, Mutluluk, Mutsuzluk, Hayal, Rüya, Yaşamak

Bazı insanlar alçak gönüllüdür. Bazıları ise alçak olmaya gönüllüdür. Tevazu, Dalkavukluk, Erdem, Kişilik, İnsan

Ağaçtan düşen yaprak nasıl 'Kurumaya' mahkumsa; gönülden düşen insan da 'Unutulmaya' mahkumdur. Unutmak, Sevgi, İnsan, Ayrılık

Fazla ciddiye almayın şu hayatı; Nasıl olsa içinden canlı çıkamayacaksınız. Hayat, Zorluk, Ölüm

Servi, endamlı servi, ahirete perdelik. Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat. Şahadet parmağıdır göğe doğru minare; Her nakısta o mana: Öleceğiz ne çare? Hayattan canlı olum, günahtan baskın rahmet; Beyoğlu tepinirken ağlar Karaca Ahmet. Ölüm, Bilim-İlim, Adalet, Dostluk, Doğruluk

Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi; Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır. Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi; Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır. Yalnızlık, Hayat, Yaşamak, Ölüm